Kalbi Yoran 10 Alışkanlık
Hayati organlarımız arasında yer alan kalbimizle ilgili sağlık problemi yaşamıyor olsak bile bu konuya hassasiyetle yaklaşmamız gerekiyor. Kalp rahatsızlığımızın şu an olmaması, ilerde de olmayacağını garanti etmediği için kalp sağlığımız konusunda gereken önlemleri almamızda yarar var.
Kalp ve damar rahatsızlıkları yaşayan bireyler uzun zamanlar boyu bu riskin farkında olmadan yaşamlarını sürdürüyorlar. Bireyler, muayene ve gerekli tetkiklerden uzak durarak, kalp rahatsızlıkları riskini arttıran alışkanlıkları devam ettirebiliyorlar. Kalp sağlığını düşünmeden hareket etmek, bireyleri kalp ve damar hastalıklarına karşı savunmasız hale getiriyor. Peki kalbin sağlığını bozan ve zamanla onu yoran, uzak durmamız gereken alışkanlıklar nelerdir? Şimdi detayları ile bunları inceleyelim…
Gerginlik ve Depresif Ruh Hali
Sürekli sinirli ve karamsar bir ruh hali içinde olmak, kalbimizi yoran etmenler arasında ilk sıralarda geliyor. Gergin ve sinirli yapıdaki kişilerin kalp ve damar hastalıklarını yaşama ihtimaline daha yakın olduğu, araştırmalarla ispatlanmış bir durum. Yapılan araştırmalar, her şeyi içine atarak stres yapan ve depresif olan insanların, sorunları karşısında psikolojik destek alan bireylere oranla daha büyük risk altında olduğunu gösteriyor.
Horlamak
Horlayan bireyler her ne kadar uyurken horladıklarını inkâr etseler de bunu dikkate almak gerekir. Uyku sırasında solunum duraklaması ve horlama olan kişilerin kalbinde ritim bozuklukları ve hipertansiyon belirtileri sıkça görülen bir durumdur.
Yüksek Kalorili Gıdalar Tüketmek
Doymuş yağ oranı yüksek ve şekerli gıdalar tüketen kişilerin şeker hastalığı ya da kalp hastalıkları riskini yaşama olasılığı diğer bireylere oranla daha üst seviyededir. Bunun yerine porsiyonları küçülterek kalp damar hastalıklarının önüne geçmeniz mümkündür.
Aşırı Tuzlu Gıdalar Tüketmek
Önündeki yemeğin tadına bile bakmadan tuz döken bireyler kalp ve damar rahatsızlıklarına yakalanma konusunda daha riskli bir gruptadır. İhtiyaçtan fazla miktarda tuz tüketimi yapmak hipertansiyona, haliyle de ani inmelere, böbrek hastalıkları ve kalp hastalıklarına yol açmaktadır.
Beslenmede Sebze/Meyveye Yer Vermemek
Sebze-meyveye soframızda bolca yer vermek, sağlıklı yaşamın ve sağlıklı beslenmenin ana şartıdır. Sebze-meyve tüketen kişilerin kalp damar hastalıkları riski tüketmeyenlere göre %20 oranında azalıyor.
Gereğinden Fazla Kırmızı Et Tüketmek
Sürekli ve yoğun miktarda kırmızı et tüketmek yerine, haftanın 2 günü balık ya da kümes hayvanı eti tüketerek kalp damar sertliği, dolayısıyla kalp damar hastalıkları riskini önemli ölçüde azaltmış olursunuz.
Öğün Sayısına Dikkat Etmemek
Günde düzenli olarak üç öğün tüketmek, vücutlarımızın düzgün çalışması için çok önemlidir. Öğün atlanması durumunda metabolizma açlık nedeni ile yavaşlıyor ve bir sonraki öğüne yüklenildiği için daha fazla kalori alımına yol açılıyor. Bu durum, sürekli tekrarlanması halinde obeziteye neden olarak kalp damar hastalığı riskini önemli ölçüde yükseltiyor.
Yoğun Sigara ve Alkol Tüketimi
Alkol ve sigara tüketimi damar sertliğine ve pıhtılaşmaya sebep olarak, kalp hastalıklarına bağlı ölümlere dahi yol açabiliyor. Alkolün fazla alındığı durumlarda kalp damar hastalıklarına davetiye çıkıyor.
Hareketsiz Yaşam Tarzı
Kalp sağlığı için en büyük düşmanlardan olan hareketsizliğin önüne geçmek için düzenli ve uygun oranda egzersiz yapmak şart.
Belirtileri Görmezden Gelmek
Merdiven çıkarken nefes nefese kalma, göğsün ortasında yanma ve ağrı hissetme gibi belirtileri dikkate almadığınızda önemli risklerle karşılaşabilirsiniz. Bu belirtileri yok saymak tedavinin gecikmesine neden olduğu için zamanında önleminizi almanız çok önemlidir.
Kalbinizin ve bedeninizin sağlığı ile ilgili endişeleriniz varsa sağlıklı yaşam güvencesini hissetmek için özel sağlık sigortası yaptırmayı ihmal etmeyin.